Zumba Fitness her yıl Amerika’da Zumba eğitmenleri için kongre düzenliyor. Benim de 2011 yazında katıldığım 10. kongre Orlando’da düzenlendi. Benim için muhteşem bir deneyim olmuştu. Hem yeni sertifikalar almış, hem de ünlü eğitmenlerin koreografi sınıflarına girmiştim. Ayrıca birçok güzel arkadaşlıklar kurmuştum.
2012 yılı için Zumba Fitness bu etkinliği ilk defa Avrupa’ya getirdi. Şubat ayında Londra’da düzenlenen 2012 Zumba Instructor Conference’e ben de İstanbul’dan katıldım.
23 Şubat Perşembe
Ve sonunda beklenen gün geldi çattı. Sabahın erken saatlerinde, Atatürk Havalimanında Neslihan ve Emir ile buluştum. Uçağımız saat sekiz çeyrekte kalktı ve üç saati aşkın bir yolculuktan sonra Londra’ya indi. Aynı uçakta Lisya, Deniz ve Grasiella da vardı.
6 kişi hep beraber aynı taksi ile London Exel tesislerine doğru yola koyulduk. Zaten herkesin oteli bu konferans merkezine yürüme mesafesindeydi. Otele vardığımda uçakta yediklerimden mi yoksa tersten akan trafikte yaptığım bir saatlik taksi yolculuğundan mı bilemiyorum midem bulanıyordu.
Otelde Hollandalı sevgili arkadaşım Nick’i gördüm. Ibis Otel tıka basa Zumba eğitmeniyle doluydu. Odalarımıza yerleştikten sonra çevreyi gezmeye çıktık. Şehrin simgelerinden biri olan meşhur taksiye kurulup Oxford Caddesine giderek alışveriş yaptık.
24 Şubat Cuma
Sabah erkenden kalkıp daha önceden sözleştiğimiz gibi saat 7’de Nes ile buluştuk. Amacımız kalabalığa kalmadan konferans için kayıt yaptırıp, giriş kartlarımızı almaktı. İkimizin de oteli, konferans merkezine (London Excel) yürüyerek beş dakika uzaklıktaydı.
Beklediğimizden çok daha kolay bir şekilde kaydımızı yaptırıp Zumba Fitness’ın bu etkinlik için hazırlattığı çantalarımızı aldık. Kahvaltıdan sonra tekrar London Exel’de buluşmak üzere ayrılıp otellerimize geri döndük.
Etrafta biraz gezinip ünlü ZES'ler ile fotoğraf çekildikten sonra Gold eğitimi için ayrılan salona gittim. Eğitmenimiz ZES Joy Prouty en az 70 yaşında fakat enerjisi muhteşem. Bu arada Gold ile Toning eğitimlerini aldıktan sonra Gold|Toning sertifikasına sahip olabiliyorsunuz. Zumba Toning eğitimimi geçen yaz Orlando’daki Zumba kongresinde Jani Roberts’dan almıştım. Eğitim, Zumba sayfama işlendikten sonra Gold|Toning eğitim setimi sipariş edeceğim ve bir sertifikam daha olacak.
Gold sertifikamı aldıktan sonra mutlu bir şekilde otelin yolunu tuttum. Akşam Zumba Fitness Party var. Biraz dinlendikten sonra parti için hazırlandım. İstanbul’dan gelen diğer arkadaşlarla sözleşmiş ve bu partide giymek için Türkiye tişörtleri getirmiştik. Nes ile akşam saat sekide buluşup partiye gittik. Etraf inanılmaz kalabalıktı. Buna rağmen aralardan derelerden geçip en öne gitmeyi başardım. Geçen yaz Orlando’da katıldığım Fitness Consert aklıma geldi. Öylesine muhteşem bir konserdi ki anlatamam. Sahneye Pitbull çıkmış ve Beto ile beraber binlerce kişiye dans ve müzik ziyafeti çekmişti. Yani beklentim büyüktü :).
Yine güzel bir Londra sabahına uyandım. Bugün Beto’nun Live ZIN sınıfına katılacağımdan içimde ayrı bir heyecan var. Hem Beto’dan yeni koreografiler öğrenecek hem de ZIN 38 çekiminde yer alacaktım. Geçtiğimiz Kasım ayında Tanya ve Gina’nın katıldığı ZIN 37 için Frankfurt’a gitmiştim. Üst üste iki ZIN Day’e katılmak oldukça heyecan verici bir olaydı benim için. Bilmeyenler için ZIN CD/DVD paketini de açıklayayım. Zumba eğitmeni olduğunuzda Zumba Instructor Network denen sisteme üye olabiliyorsunuz. Buraya üye olduğunuzda Zumba eğitmeni sıfatınızın yanına ZIN sıfatı da geliyor. Böylece her ay yeni şarkı CD’leriniz ve koreorafi DVD’leriniz adresinize postalanıyor. Eğer isterseniz siz de bu DVD’lerin çekimlerine katılabiliyorsunuz.
Beto ile ZIN 38
Sınıfa üzerimizde memleketten getirdiğim Türkiye tişörtü ile girdim. Dersin yapılacağı salonun kapılarını güvenlik görevlileri tutmuştu. Ders saati onlar kenara çekilince kalabalık olduğu gibi salona aktı. Biz kendimize üçüncü sıradan yer bulduk. Bizim önümüzde de bir Türk vardı: Yasmin. Bizi görünce çok sevinen Yasmin, Londra’da yaşıyormuş.
Ve Beto sahnede. Zin 38’in şarkıları peş peşe çalmaya başladı: Salsa, samba, merengue… Ayrıca çok beğendiğim Arapça bir şarkı vardı. Derken ZIN 38’in lokomotif şarkısı olan Crazy In Love için Kolombiyalı şarkıcı Mara sahne aldı. Beto ile Mara sahnede hepimizi çoşturdu. Şarkının koreografisi de çok güzeldi.
Reggaeton Rebellion
Günün ikinci dersi için saat 16:00’da salonun önünde yerimi aldım. Bu dersi ZES'lerden Loretta Bates ve Marcie Gillverecekti. Reggaettonu çok sevdiğim için bu dersi seçmiştim. Ayrıca Loretta’yı da daha önce izlemiştim. Benim için Marcie sürpriz oldu. Umduğumdan çok daha iyi bir ZES ile karşılaştım. Tarzı favori ZES’im Tanya’ya çok benziyordu. Bu arada derste şarkıları Zumba partilerinde çalışan DJ çalıyordu. Bu derste de çok eğlendim. Zaten işin özü de bu değil mi?: Eğlenerek spor yapmak…
Otelde Yangın!
Otel odamda dinlenirken yangın alarmının acı sesine uyandım. Başta, o korku ve şaşkınlık içinde nerede olduğumu algılayamadım. Çantamı kaptığım gibi odadan dışarı fırladım. Koridorda bir çok insan yangın merdivenlerine doğru koşuyordu. Ben de korku içinde kalabalığa karışıp yangın merdivenlerinde inerek lobiye ulaştım. Tüm otel görevlilerinin üzerinde “Fire” yazan fosforlu tişörtler vardı. Otel müşterilerini yandaki Novotel’e yönlendiriyorlardı. Şansıma Grasiella bu otelde kalıyordu. Onu arayıp durumu anlattım ve odasında buluştuk. Sonra bir haber geldi. Alarm açık bırakılan bir fön makinasının ısınıp yanmasından dolayı çalışmış. Ortada önemli bir tehlike olmadığını anlayınca Grasiella ile beraber benim odama geçtik. Parti için hazırlandık. Yüzlerimizi de kırmızı-beyaz olarak boyadık.
Carnaval Party
Carnaval Party’nin düzenleneceği salona geldiğimizde büyük bir kalabalıkla karşılaştık. Herkes rengârenk kostümler giymişti. Çantalarımızla partiye giremeyeceğimiz öğrenince alt kattaki vestiyere indik. Tam oradan ayrılırken Beto gelmesin mi? Bizi ve elimizdeki fotoğraf makinesini görünce gülümseyerek aramıza girdi ve fotoğraf makinesini alıp üçümüzün fotoğrafını çekti. Bu arada Beto’yu görenler hemen yanımıza geldi. Biz de partinin yolunu tuttuk.
26 Şubat Pazar
Sabah muhteşem bir güne uyandım. Londra’ya geldiğimizden beri bize eşlik eden güneş yine tüm sıcaklığıyla bana göz kırpıyordu. Kahvaltıdan sonra kendimi nehir kenarında yürürken buldum. Hem havanın tadını çıkardım hem de fotoğraf çektim. Güneşin verdiği enerjiyle fuar alanına gittim. Bugün gireceğim ilk ders Zumba Sentao.
The Zumba Sentao™
Sentao Zumba Fitness’in en yeni dersi. Bütün ders sandalye eşliğinde yapılıyor. Zaten salona girince askeri düzende dizilmiş yüzlerce sandalye ile karşılaştım. Anlaşılan epey kalabalık bir ders olacaktı. Dersi daha önce Reggaton sınıfına girdiğim Marcie verecekti. Marci’den ötürü eminim bu ders de en az Reggaton kadar eğlenceli geçecekti.
Oldukça eğlenceli geçen dersten sonra güneşin keyfini çıkarma için dışarı çıktım. Türkiye’den gelen diğer arkadaşlarımla bir şeyler yiyip, güneşlendik. Daha sonra Zumba Shop’u ziyaret ettik. Orlando’daki ile kıyaslarsak bu Zumba Shop çeşit yönünden oldukça zayıf ve pahalıydı. Orlando’da iki ayrı Zumba Shop standı kurulmuştu. Biri Outlet formatında çalışıyordu ve içine girmek için yarım saat kuyruk bekliyordunuz. Diğeri ise sezon giysilerinin satıldığı stanttı.
Öğleden sonraki dersim için Jani Roberts’ın sınıfını buldum. Tonin sertifikamı da geçen sene Orlando’da Jani’den almıştım. Dersi 2.5lb’lik Toning Stickleri ile yaptık. Kollarım epey yoruldu ama harika bir ders yaptık. Zaten Jani’ye hayranım. İlerlemiş yaşına rağmen enerjisi muhteşem. Yaptığı işi sevmek ve işine saygı duymak işte böyle bir şey. Ne şanslıyım ki ben de işimi çok severek yapıyorum.
Fuar sonrası arkadaşlarımla Westfield Alışveriş Merkezine gittik. Yaklaşan olimpiyatlar için oldukça hummalı bir çalışma var. Almanya’da keşfettiğim favori mağazam Primark’tan biraz alışveriş yaptım. Bir Thai lokantasında karnımızı tıka basa doyurduktan sonra metro ile otele geri döndük. Taksi ile havalimanına doğru yol alırken bir sonraki Zumba seyahatimi planlamaya başlamıştım bile.